15 Ekim 2011 Cumartesi

Ankara'nın gücüne gitmesin!

Tanışma yazımda belirttiğim gibi olaylara bordo mavi pencereden bakıp yorumlayacağım çoğu zaman ama bazen de kitabı tersinden okumak lazım. Dünkü Trabzonspor'dan puan alamıyorsan, hatta bu kadar pasif kalıyorsan gücününe gitmesin ama bu lig sana bir gömlek büyük Ankaragücü.

Karşılaşma bundan önceki haftalarda olduğu gibi Trabzonspor'un sancılı futboluyla başladı. Oturmuş kadronun bozulması ve Egemen, Selçuk ve Jaja'nın elde tutulamamış olması malumunuz üzere Şenol Güneş'i fazlasıyla sinirlendirmiş, hoca düzenlediği basın toplantılarında yönetime olan öfkesini ve kırgınlığını defalarca belirtmişti, ama Şenol Hoca artık bu olayı geride bırakmalı ve elindeki kadroyla yapabileceklerine bakmalı.

Hocanın yapması gereken ilk iş oyuncuları ters kanatlarda oynatma sevdasından vazgeçmesi, zira Celutska ve Volkan solda, Adrian da sağda verimsiz oluyorlar. Birbirlerine, hatta yaşadıkları şehre bile henüz alışamamış olan bu oyuncular bir de ters ayaklı oynamaya alışmakta zorluk çekiyorlar. Ters ayakla ters kanatta  oynayabilmek ender oyuncuların becebileceği bir durumdur.


Trabzonspor'un aksak oyununun bir diğer sebebi de orta sahasının geçen seneki görüntüsünden uzak olmasıdır. Geçen sene gerek Selçuk'un savunmaya yaklaşıp aldığı toplarla oyun kurması, gerekse Egemen'in topu oyuna sokma becerisi oyun akışını daha sağlıklı yapmasını sağlıyordu bordo mavililerin. Bu sene ise durum farklı. Selçuk'un geçen seneki görevini Colman üstlenmiş durumda, Colman'ın geçen seneki görevi de bu sene Zokora'da. Her ikisi de görevlerini eksik yaptığı için savunma uzun toplar oynamak zorunda kalıyor ve pivot santraforu olmayan takım ileriye şişirilen bu topları alamayınca atılan toplar rakip ataklarına dönüşüyor. Şenol hoca'nın bu konuda Colman ve Zokora'yı uyarması ve topu oyuna sokarken savunmaya yardımcı olmalarını istemesi lazım.

Şu an takımın iki adet el freni var, biri sürekli ilk 11'de oynayan Serkan Balcı, diğeri ara sıra şans bulan Alanzinho. Serkan aldığı her topu geri oynayarak ve adamalarını sürekli arkaya kaçırarak sürekli hata yapmasına rağmen sürekli 11'de ve takıma zarar veriyor. Alanzinho ise aldığı bütün topları rakibe vererek takımın çıkarken yakalanmasına ve tehlikeli pozisyonlar vermesine sebep oluyor. Bu şartlar altında Trabzonspor'dan daha akıcı ve baskılı bir oyun oynamasını beklemek hayalcilik olur.

Bunların yanında takımın olumlu yaptığı şeyler de var tabiki, 2 kere geriye düşmesine rağmen oyundan kopmayıp önce beraberliği sonra da galibiyeti yakalamaları, her türlü olumsuzluğa rağmen rakibinden çok daha fazla pozisyona girmiş olması, Tolga ve Burak'ın üstün performansları takımın olumlu yanları. Takım kadrosu oturduğunda daha zevkli maçlar izlemeyi ümit ederken son sözü de maçın hakemine ayıralım. Tolga Özkalfa sanırım irdelenmesinden endişe etmiş olacak ki Burak'a yapılan bariz penaltıyı vermekten çekindi. Ne diyelim kendisine KOCAMAN tebriklerini gönderir artık birileri.

Saygı ve sevgilerimle,

Kuyumcu

1 yorum:

  1. Futbol maçlarını istisnalar dışında pek yorumlamam ama yorumlayanları okumayı sverım. blogunuz hayırlı olsun :)

    http://www.cevdetaykandemir.com/

    YanıtlaSil