5 Mayıs 2014 Pazartesi

aziz yıldırım'ın Cezasını Çekmesi için Resmi Makamlara Dilekçe

Değerli taraftarlar;

17 Ocak 2014 tarihinde Yargıtay tarafından cezası onanan aziz yıldırım bildiğiniz üzere hala serbest bir şekilde dolaşmaktadır. fenerbahçe camiası başta ali koç olmak üzere kapı kapı dolaşıp, şike örgütü lideri başkanlarına yeniden yargılama ve af yolu aramaktadır.

Bizler de başta Cumhurbaşkanı ve Başbakan olmak üzere, AYM Başkanına, TBMM başkanına, Adalet ve Spor Bakanlarına ve Mecliste grubu bulunan tüm parti liderlerine görevlerini hatırlatıp kanunun gereğini yerine getirmeleri talebinde bulunuyoruz.

Bunun için aşağıdaki dilekçeyi son kısımda yer alan mail adreslerine göndermenizi rica ediyorum.

Mailin Konu Kısmına: ''Şike Örgütü Lideri aziz yıldırım cezasını çekmeli'' yazabilirsiniz.

DİLEKÇE:

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül;
Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan;
Türkiye Cumhuriyeti Büyük Millet Meclisi Başkanı Sayın Cemil Çiçek;
Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi Başkanı Sayın Haşim Kılıç;
Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanı Sayın Bekir Bozdağ;
Türkiye Cumhuriyeti Gençlik ve Spor Bakanı Sayın Akif Çağatay Kılıç;
Cumhuriyet Halk Partisi Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu;
Milliyetçi Hareket Partisi Başkanı Sayın Devlet Bahçeli;
Halkların Demokratik Partisi Eş Başkanları Sayın Sebahat Tuncel, Sayın Ertuğrul Kürkçü;

Türk Sporunda Şiddet, Şike, Rüşvet ve Haksız Rekabet İddiaları üzerine Türkiye Büyük Millet Meclisi Araştırması Komisyonu 2005 yılında bir araştırma yapmış ve yayınladığı raporda Türk Futbolunda şikenin varlığını açıkça ortaya koymuş ve neden cezalandırıl(a)madığını da gözler önüne sermiştir.

Ne yazık ki 3 Temmuz 2011’den bu yana yaşananların, 2005 yılında tespit edilenlerden hiç farklı olmadığını açık ve net olarak bir kez daha görmekteyiz. Hukuk ayaklar altına alınmakta, mahkeme kararları hiçe sayılmakta, sayısal üstünlük ve sermaye, hukukun üstüne çıkarılmaya çalışılmaktadır.

Ulusal ve Uluslararası tüm yargı organları net olarak şikeyi ortaya koymuş, 2010-2011 sezonunda şike yapıldığı artık kesinleşmiştir. Mahkemeler, UEFA organları, Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi (CAS) ve hatta TFF hukuk kurullarının kararlarına rağmen görülmemiş bir örtbas çabası ile karşı karşıyayız.

3 Temmuz 2011 den bu yana yaşananları kabullenemediğimiz gibi şike cephesinin son günlerdeki çabalarını da içimize sindirememekteyiz.

Türk Futbolunu bitme noktasına getiren, 2020 Olimpiyatları’nın kaybedilmesine sebep olan ve son olarak Türkiye’nin 2020 Avrupa Şampiyonası Finalleri adaylığını geri çekmesine yol açan suçlular, taraftar sayısının çokluğu ve sermayenin gücü ile kesinleşmiş yargı kararlarının değiştirilebileceği algısı oluşturmaya çalışmaktadırlar.

Beklentimiz hukuk devletinin gereklerinin yerine gelmesi, hiçbir kurum, kuruluş veya şahsın menfaatinin; asla ve asla ahlak ve adaletin önüne geçmemesi ve 17 Ocak 2014 tarihinde Yargıtay tarafından onanmış olan şike amaçlı örgüt kurup, liderliğini yapan Aziz Yıldırım’ın cezasının kalan kısmını çekmesi için gereğinin yapılmasıdır.

Saygılarımızla,





TBMM ARAŞTIRMA KOMİSYONU RAPORU ÖZETİ
Not: Raporun tamamı bu adrestedir. http://www.tbmm.gov.tr/sirasayi/donem22/yil01/ss956m.htm

Bu raporun temel amacını; “Türk sporunun yozlaşmasına neden olan problemleri incelemek ve bunların çözümü için alınması gereken önlemleri belirlemek” şeklinde ortaya koyduk.
......
Yıllardır çok önemli tespitler yapıldığı halde, bunların bazılarının hala çözümlenememiş olması, problemlerin üçüncü bin yıla girdiğimiz bu dönemde de karşımıza çıkması, bunların öncelikle çok iyi bir şekilde neden- sonuç analizi ile irdelenmesini zorunlu kılmıştır.
.........
Türkiye Profesyonel Futbol Ligleri ile Amatör Futbol Liglerinde teşvik primi ve şike olaylarının (özellikle hatır şikesinin) her dönemde olduğu var olduğu anlaşılmıştır. Ancak ne yazık ki Türkiye Profesyonel ve Amatör Futbol Liglerinde gerçekleşen “teşvik Primi” ve “şike” olaylarının çok az bir bölümü cezalandırılabilmiş, büyük bir bölümü ise kanaat oluşturacak yeterli delil olmadığı gerekçesi ile cezasız bırakılmıştır. Federasyon yönetiminin ve Tahkim Kurulu’nun ağırlıklı olarak üst liglerde mücadele eden takımların temsilcileri tarafından seçilmiş olması nedeniyle şike ve teşvik primi konusunda üst liglerde cesur kararlar alınamadığı düşünülmektedir. Spor dünyasında,  Federasyonların şike ve teşvik primi iddialarının üzerine ciddiyet ve kararlılıkla gitmediği düşüncesinin hakim olduğu görülmüştür. Şüphesiz,  sorunun temel kaynağı demokrasi terbiyesi ile ilgilidir. Günümüzde var olan problemler,  geçmişte var olanlardan sayıca fazla da değildir. Ancak günümüzde bazı özel koşulların varlığı,  şike ve teşvik primi iddialarının daha fazla gündem oluşturmasına neden olmuştur. Endüstri devrimini tamamlamış ülkelerde,  birçok ahlaki ve toplumsal değerleri ikinci plana iten performans kavramı,  etkisini sporda da göstermiş,  yarışma ve müsabakalar kazanma ile eş anlamlı duruma gelmiştir. Bu sonuç aynı zamanda doping ve şike gibi yozlaşma belirtilerinin ortaya çıkmasına da bir zemin hazırlamıştır. Sporda haksız rekabete yol açan bu yozlaşma olaylarının başında,  danışıklı yarışma yapma diyebileceğimiz şike olgusu gelmektedir. Bir başka olgu da,  başka takımın sporcularına verilen teşvik primidir. Bunların dışında hakemlerin taraflı yönetimi,  sporcuların doping içeren maddeler kullanması gibi daha birçok durum sayılabilir. Bu yöntemlerin ortak özelliği, yapılan sportif faaliyetlerde hak edenin kazanmasını engelleyen bir sonuç ortaya çıkarması ve dolayısıyla haksız rekabete neden olmasıdır.

E-Mail Adresleri:

devlet.bahceli@tbmm.gov.tr; bilgi@mhp.org.tr; Sebahat.tuncel@tbmm.gov.tr;ertugrul.kurkcu@tbmm.gov.tr

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder