Karşılaşma
öncesi ligdeki konumlarına, hedeflerine ve geçen hafta sergilemiş oldukları
performanslara bakıldığında maçın mutlak favorisi konumundaki Trabzonspor’un
ilk yarıdaki performansı tam anlamıyla hayal kırıklığıydı. Koca bir 45 dakika
boyunca bırakın gol pozisyonuna girmeyi, organize tek bir atak bile
geliştiremeyen bordo mavililer, soyunma odasına bir farklı yenik durumda
gittiklerine ne kadar şükretseler azdır.
Konuk
ekip rakibini kendi yarı sahasında karşılayarak ve orta alanı kalabalık tutarak
oyuna başladı ve bu düşüncesinde de Trabzonsporlu orta saha oyuncularının silik
oyunu sayesinde başarılı oldu. Trabzonspor beklerinin yetersizliklerini iyi
etüt etmiş olan Nurullah Sağlam belli ki kanat organizasyonlarının önemini iyi
anlatmış oyuncularına. Serkan’ın sürekli adamını kaçırdığı ilk yarıda sol bek
olarak alınan Emerson’un da sürekli yerini kaybetmesi sonucu Bamba tek başına
savunma yapmak zorunda kaldı. Nobre de kendine sunulan bu uygun ortamı iyi
değerlendirerek Trabzonspor kalesini sık sık zorlama imkânı buldu.
İkinci
yarının başlangıcıyla Soner’le gelen zekâ ve yetenek dolu gol takımın ilk
yarıdaki tutuk oyununu bir nebze olsun unutturacak gibi görünse de ilerleyen
dakikalarda bunun sadece anlık gelişen bir durum olduğu, Trabzonsporlu futbolcuların
futbol oynamaya niyetlerinin olmadığını gördük. İkinci yarının başında Zokora’nın
yerine oyuna dahil olan Alanzinho kendinden beklenenin aksine topu rakip alana
taşımakta ve kalabalık Mersin orta sahasını ekarte etmekte başarılı olamadı.
Yapılamayanların
ve olumsuzlukların had safhada olduğu Trabzonspor’da elle tutulur tek oyuncunun
Bamba olduğu, Mersin’li futbolcuların geliştirdikleri hemen hemen her atağın
Trabzonspor kalesinde sonuçlandığı, rakip takım oyuncularından kat kat fazla
para kazanan bordo mavili futbolcuların veteran futbolcular karşısında bile
aciz duruma düştükleri düşünüldüğünde sanırım söylenecek tek söz; Yazıklar Olsun...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder