17 Mart 2012 Cumartesi

Eskiden Olsa...

Eskiden olsa Trabzonspor’u özleyerek geçerdi bütün bir hafta. Hatta araya milli maçlar, lig araları girdiğinde spor haberlerinde gazetelerde giderirdik özlemimizi bordo mavi renklerle. Bu sene şükür buna hiç fırsatımız olmadı. Üç günde bir seyrettik takımımızı. Kâh Şampiyonlar Liginde, kâh UEFA Avrupa Liginde, kâh Süper ligde. Emeği geçenlere selam olsun!

Eskiden olsa sahaları dar ederdi bordo mavili uşaklar rakiplerine hem Avni Aker’de hem misafir olduğu deplasmanlarda. Öyle Olcan yokmuş, Volkan yokmuş diye de kanadı kolu kırılmazdı sahada takımın, geri kalanlar hakkından gelmesini bilirdi rakiplerinin. Bırakın Trabzonspor’un kalesini abluka altına almayı, köşe vuruşu kullandılar mı mutlu olurdu rakip takımlar bildiğiniz San Marino misali.

Eskiden olsa bir futbolcunun sırtında gitmezdi koskoca Trabzonspor bütün bir sezon boyunca. Takım olarak kazanır takım olarak kaybederlerdi. Gerçi koca sezon boyunca kaybettikleri de pek görülmezdi ya, neyse. Saha içinde de saha dışında da herkes yerini de haddini de bilirdi. Bilirlerdi ki Trabzonspor herkesten her şeyden büyüktür. Trabzonspor forması giymek onurdur, şereftir… Öyle takımın tapusu elindeymiş edalarında olmazdı kimse, olamazdı!

Eskiden olsa değil Gençlerbirliği, Birleşmiş Milletler gelse dizleri titrerdi bordo mavi çubuklu formayı karşılarında gördüklerinde. Öyle doksanda golü bulup galibiyet golü için yüklenemezlerdi kalan üç dakikalık uzatma bölümünde. Topa değmeye fırsatları olmazdı kalan dakikalarda. Ne de olsa Trabzonspor’du karşılarındaki takım, ne olduğunu almadan sahasına hapseder beraberliği yakaladığına pişman ederdi adamı.

Eskiden olsa şimdiki gibi servet verilen yabancılardan medet umulmazdı. Trabzonspor efsanesinin yaratıcıları arasında yabancı da yoktu zaten. Üç kuruş paraya oynardı ama adam gibi oynardı her biri. Sözleşme ücretini artırıp yatmak akıllarından geçmezdi. Ankara’nın soğuğunu saatlerce yiyip takımını destekleyenlere karşı mahcup olmak istemezdi oyuncular. Mağlup olmak bir yana berabere bile kalınca tribünlerdekilerden çok üzülürlerdi.

Eskiden olsa mertliğiyle, delikanlılığıyla bilinen Trabzon’un ileri gelenleri hakkını yedirmezdi takımlarının. Dik dururdu, birlik olurdu. Kendi menfaatini değil şehrinin, gönül verdiği renklerin menfaatini düşünürdü. Hiç kimse Trabzonlunun, Trabzonsporlunun bırakın hakkını gasp etmeyi, yan gözle bile bakmayı aklından bile geçiremezdi.

Eskiden olsa…

Saygı ve sevgilerimle,

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder