Trabzonspor takımı belki de tarihinde hiçbir maçta girmediği kadar gol pozisyonuna girdiği karşılaşmada 90 dakikaya sadece 2 gol sığdırmasına rağmen BJK’yi deplasmanda mağlup ederek bu seneki ilk derbi maçını kazanmış oldu. Her ne kadar atamayana atarlar kuralı işlemiş ve Trabzonsporlu futbolcuların kaçırdıkları birçok net pozisyondan sonra BJK kaleyi bulan ilk topta öne geçmiş olsa da futbolun o kadar da adaletsiz bir oyun olmadığı maç sonunda tescillenmiş oldu.
Bordo mavili futbolcular bugün adeta ‘Bir İstanbul Masalı’ izletti taraftarına İnönü Stadının çimleri üzerindeki oyunuyla. Dört tanesi boş kaleye, dört tanesi de kaleciyle karşı karşıya olmak üzere tam 20 net gol pozisyonuna girdi Trabzonspor ve bu pozisyonlardan sadece 2 tanesini değerlendirerek belki de Türk futbol tarihinin olası en farklı skorunu elde etme unvanını elinden kaçırmış oldu. Hem de bunu deplasmanda ezeli rakiplerinden biri olan BJK karşısında yaptı. Bunu yaparken de rakibine maç boyunca sadece 3 tane çok net olmayan gol pozisyonu verdi. Bu oyun ve alınan bu galibiyetten dolayı futbolcuları kutluyor ve kaybetmiş oldukları öz güvenlerinin yerine geldiğini umuyorum.
Bugünkü karşılaşmanın saha içi ve saha dışında benzer özelliklere sahip iki takımın karşılaşması olmasını bekliyordum. Her iki takım da Avrupa kupalarında mücadele eden, savunmalarında sorunlar yaşayan takımlardı ve orta sahaları keyfine göre ve disiplinsiz oynayan oyunculardan kuruluydu. Bunun yanında yoğun maç trafiğinin güçsüz düşürdüğü iki takımın gardı düşmüş boksör misali bir müsabaka oynayacaklarını tahmin etmek de pek zor değildi. Karşılaşmayı kazanmayı daha çok isteyenin kazanmasını bekliyordum ve öyle de oldu.
Karşılaşma başlar başlamaz beklentilerimde haksız olmadığımı görmekle birlikte, BJK takımının gerek 4 stoperle maça çıkmış olmasının gerekse orta sahasının Ernst dahil hiç mücadele etmiyor olmasının yarattığı boşlukları Trabzonsporlu futbolcular iyi değerlendirdiler ve maçın başından sonuna kadar üstün oynadıkları bir karşılaşmayı galip bitirdiler. Sonuç çok daha farklı olabilecekken gerek son pasların şiddetinin ve yönünün iyi ayarlanamaması gerekse gol pozisyonlarındaki konsantrasyon eksikliği skorun lehimize açılmasını engelledi.
Her ne kadar rakibin varlık gösteremediği, çok boş alan bıraktığı, üzerimize hiç gelemediği ve neredeyse hiç mücadele etmediği bir karşılaşma olmuş olsa da Volkan’ın çalışkanlığı gözlerden kaçmadı. BJK beklerine hem sağ tarafta hem de sol tarafta havlu attıran Volkan bordo mavi forma ile tartışmasız en verimli maçını oynadı. Takım adına olumlu sayılabilecek bir diğer durum ise haftalardır fahiş hatalar yapan savunmanın yediğimiz goldeki hataları hariç sıfır hataya yakın oynamaları idi. Bir diğer olumlu gelişme de Adrian’da yaşandı. Oyununu ilk defa bu denli olumlu ve çabuk paslarla süsleyen Polonyalı’nın, Şenol Güneş tarafından kenara alınırken yaşadığı hayal kırıklığını yüzünden okumak mümkündü. Bana kalırsa da Adrian’ın yerine Zokora ve ya Olcan tercihi daha doğru olurdu oyuncu değişikliği için. Tam da kendisine moral olacak ve öz güvenini kazanmasını sağlayacak bir performans sergilediği sırada Adrian’ı oyundan almak yanlış ve haksız bir davranıştı.
Sonuç itibari ile üst üste aldığı kötü neticeler sonucu hem Avrupa kupalarına veda eden hem de lig’de zirve yarışında geride kalan Trabzonspor aldığı bu galibiyetle BJK ile olan puan farkını kapatıp averaj ile rakibini geçmiş oldu ve kalan son 5 mücadele öncesi yarışta ben de varım dedi. Geride kalan haftalarda zirve yarışındaki rakiplerinden Galatasaray ile deplasmanda Fenerbahçe ile ise kendi sahasında karşılaşacak olan bordo mavililer bu karşılaşmalarda alacağı iyi sonuçlarla da Play Off öncesi hem moral bulmayı hem de puan farkını azaltmayı hedefleyecektir. Bunu yapabileceklerini bugün aldıkları galibiyetle hem taraftarlarına hem de kendilerine ispatlamış oldular. Bundan sonra yapmaları gereken daha çok çalışıp bu sene ligde üzdükleri taraftarlarını alacakları galibiyetlerle mutlu etmek olacaktır.
Saygı ve sevgilerimle,
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder